Yolculuk basladi...
hic görmedigim hic bilmedigim hic gitmedigim uzak diyarlara...
Nereye ve neden oldugunu hic anlamadan,
hic düsünmeden
cocuk aklimla gidiyorum iste...
Kapkaranlik gecelerin soguk ve sessizliginde,
uzayip giden yollarin her gurbetci gibi bende yolcusu oldum artik...
Geride kalinca bütün sevdiklerim ve arkadaslarim,
bir hüzün cöktü aniden icime...
Düsündüm sonra bir zamanlar aksamlara kadar oyunlar oyunadigim sokaklari, evimizin önündeki o parki...
Doldu gözlerim ve aglamak üzereyim.
Sevdigim herkes gibi yüregimide orada birakip
ardima son bir defa bakip
icin icin agliyorum...
Yanimda sadece bir Ablam, Annem
ve birde Gurbetin eskittigi Babam...
Dönmek istedim geriye, olmadi cagresizim
kaderin elinde bir oyuncak bir cocugum sadece...
Ellerimi kollarimi baglamis götürüyor beni kader istedigi yere
Elimden aglamakdan baska ne gelirki?
Ve yollar uzayip gidiyor, beni her saniye özleme,
hasrete ve gurbete götürüyor...
Otobüsle geciyoruz
bilmedigim görmedigim ülkelerden,
her yerde baska bir Insan baska bir ten...
Ürküyorum
bu cocuk aklim almiyor böyle bir seyi.
Sanki bir rüya, bir hayal gördüklerim...
Bütün Dünya sadece iki adim oldu bir anda...
Ama ben görmek bile istemiyorum
yüregim can cekisirken gözlerim görürmü hic?
Icin icin isyanlar ediyorum Kadere,
cocuk aklim bilsede isyan etmenin günah oldugunu,
yinede geciyor bir biri ardina sitem dolu bütün sözler yüregimden...
Cünkü neden,
neden ayiriyorki beni kader
sevdiklerimden, Ailemden, Canlarimdan ve Vatanimdan....
Fatma HASER
|